Hürriyet

Lilypie Kids Birthday tickers

25 Ekim 2010 Pazartesi

İYİ CÜCELER

Cumartesi günü İyi Cücelerdeydik.
Kitap okuma etkinliğinde
Tülin Kozikoğlu kitabını bir oda minik le beraber okudu .
Sonra resim yaptırdı , dondurma resmi
Sonra da gerçek dondurma dağıttı ..
Ki Elif en çok bu bölümü sevdi....







19 Ekim 2010 Salı

HAFTASONU ÖZETİ

Yine koşturmacalı bir haftasonu yaşadık biz. 16-17 ekim haftasonunda.

Sabah 11:00 deki diş hekimi randevuma ancak 11:30 da gidebildim çünkü bizde haftasonu kahvaltıları çok özel ve uzun . ( aslında bu konuda da bir post yazacağım yakında bekleyin)

Patates köftesi ve havuçlu kek bu haftasonunun özelleri idi. Resimlerini çekmeyi unutmuşum ama inanın çok lezzetli idiler :-)

Her zaman çok geriliyorum bu dişçi koltuklarında neredeyse koltuk kenarlarına tırnak izlerimi çıkarıyorum. En kötü yanı da bu uzun soluklu randevularımın ilki olması idi. Yani tekrar bu koltukta olacağım gelecek hafta yine . Umarım sonucu iyi olur...

Neyse şişmiş dudaklarımla gezimize ilk önce Kağıt Vs de başladık. Kil atölyesinde..
2 saat boyunca Elifi bekleme bölümü çok sıkıcıydı. Genelde hazırlıklı oluyoruz onu beklerken de biz bir şeyler yapıyoruz ama bu sefer atlamışım bunu. Ama sonuç güzeldi. Hatta biz sevgilimle sıkıldığımızı dile getirdiğimizde Elifim “ ama ben çok eğlendim “ dedi.

Pazar sabahına ise Avrasya Maratonu ile başladık. Acıbadem başlangıç noktasından başladık yürümeye . Haberlerde izlemişsinizdir kalabalıktı ve köprü de gerçekten sallanıyordu. Hatta ben biraz korktuğum için köprü üzeri hızlı bitirip hemen dönüşe geçtik biz. Gün sonunda farkettik ki 5 km yürümüşüz. Bizim için sorun değildi ama Elifim de bizimle yürüdü :-)









Akşam ise bir yakınımızın düğünündeydik. Kızım babası ile dans etti :-)

İTALYA

1 Haftalık İtalya gezimiz ailece yaptığımız ilk Avrupa turumuz ünvanını elinde tutuyor.
Kaldığımız sürece çok gezdik , eğlendik ve yorulduk. Bir tur ile gitmediğimiz için herşeyi biz planladık.
Otellerimiz için : booking.com
Şehirler arası ulaşım için tren ve uçak :
trenitaliaeasy jet
Şehir içi ulaşım için :
Otobüs , metro
Kullandık.
Bu şekilde gerçekten çok yorucu oldu bunu söyleyebilirim. Belki de çocukla olduğumuz içindir. Bundan sonrakilerde tur tercih edeceğiz. Ama siz karı koca maceraya atılalım , gezelim , tozalım diyorsanız bu şekilde de güzel . Ayrıca bu şekliyle gerçekten heryeri daha iyi algılayabiliyorsunuz. Detaylar aşağıda ;

Milano marittima

Küçük bir sahil kasabası
Ama nasıl şirin , nasıl elit anlatamam.
3 gün kaldık ve kaldığımız sürece bir yağmur yağdı bir güneş açtı . Ama yine de tadını çıkaracak şekilde gezebileceğimiz kadar gezdik.
Otelimiz ve odamızdan çok memnun kaldık. Kocaman geniş bir odamız vardı. Hergün düzenli temizlendi. Kahvaltı menüsü geniş sayılırdı ama bana hitap etmedi . Peynirsiz ve zeytinsiz hali ile....
Yapılabilecekler ;
Kesinlikle bisiklet kiralayıp şehri gezin derim. O kadar güzel tadı çıkıyor ki anlatamam. Hatta ne kadar doğru bilemiyorum ama buradaki bisiklet kullanımı Amsterdam ‘dan bile fazlaymış. Gerçekten bunu gözlemleyebiliyorsunuz etrafınızda yaşlısı , genci herkes bisikletli.
Cervia ‘yı ve pazarını gezin. O kadar şirin bir bölge ki burası . Perşembe günleri açık pazarı var. ( biz daha önce geldiğimizde cumartesiydi ama şimdi değişmiş ) Güzel bir kapalı sergi alanları var meydanda. Biz gittiğimizde süper bir eğlence vardı . Tüm Avrupa ülkeleri tanıtıma gelmişler ve yörelerinin özel ürünlerini pazarlıyorlardı. Çok sevimli bir yaşlı grupta şarkılar söyledi , herkes dans etti.
Gelato yiyin. Ben Roma ‘dan daha çok sevdim buranın Gelatolarını . Süper lezzetli yumuşacık gelatolara Elif de bayıldı. Hasta olacak korkusuyla kontrol etmeye çalıştım ama nereye kadar :-)
Yakınlarda Ravenna var. Burada oldukça güzel kiliseler var aynı bizim İznik seramikleri ile süslenmiş. ( tabi ki İznik seramiği değil ama görüntü benziyor )




Venedik

Milano Marittima dan tren ile Venedik’e gittik. İtalya’da tren ağı oldukça gelişmiş. Oldukça uygun fiyatlarla ve konforla seyahat edebilirsiniz istediğiniz bölgeye.
Çok rahat bir yolculuk yaptık. Hatta 4 kişilik koltuklardan birine bir Amerikalı tur rehberi de oturmuştu çok güzel sohbet ettik yol boyu.
Venedik eski Venedik ve yeni Venedik olarak 2 bölgeden oluşuyor. Eski Venedik bizim bildiğimiz hani şu kanalların olduğu masalsı bölge. Ama burası çok turistik olduğu için herşey çok pahalı. O yüzden biz yeni Venedik’te bir otelde kaldık. Otelimizi seçerken ben umutlu değildim ama idare ederiz diye düşünmüştüm.
Ama tam tersi oldu. Güleryüzlü , yardımsever ve İngilizceye hakim çalışanları , temizlik ve düzeni ile beni şaşırttı Hotel Al Vivit .
Odamız konusunda ise mutsuzdum. Ara boşluğa bakan küçücük , kibrit kutusu kıvamında küçük bir odaydı. Ama sesimizi çıkarmadık sabah çıkıp akşam uyumaya girdiğimiz ve çalışanların yardımsever olmaları dolayısı ile .
Kahvaltı herzamanki gibi ... Eee mecburen alıştım...
Akşamları 2 farklı yerde yemek yedik.
İlki İstanbulda da şubesi olan FLB . Tanıdık bir marka diye gittik yemeklerinde hüsrana uğramayalım diye.
Önce saat 18:45 te oradaydık kapalıyız 15 dakika sonra dediler. 15 dakika oyalandık 19:00 da gittik kapalıyız 15 dakika sonra dediler. 19:30 a kadar bekledik ne olur olmaz diye . Gittiğimizde kapıyı yeni açmışlardı :-( Ve tüm bu süre boyunca tüm gün yorulmuş ve acıkmış olan kızımı da ikna edip bekletmiştik. Çalışanlar ingilizce bilmiyorlardı. Siparişte yardımcı olamadılar. Bizde nasıl olsa pizza yeriz diye menüde seçim yapıp işaretle sipariş verdik. Yemekler güzeldi. Ama gecenin sonunda yine de mutsuzduk bizi bu kadar yordukları için :-(



İkincisi ise yerel bir lokanta idi. Kartını kaybetmişim ve adını da unuttum ama biz buradan çok memnun kaldık. Yemekler , servis elemanları ve ortam çok nefisti. Tam puan :-)
Kaldığımız sürece her sabah kahvaltı sonrası hazırlanıp çıktık ve otobüslerle eski Venedik’e gittik.
Otobüs numaraları ve saatlerini öğrendikten sonra oldukça rahat bir ulaşımı var. Yeni Venedik – Eski Venedik arası 30 dakika kadar.
Venedik yürüyerek gezilemeyecek kadar büyük . En önemli yerli gezmek için gondol veya botları kullanabilirsiniz. Biz bot tercih ettik daha uygun fiyatlı olduğu için.
Kesinlikle görülmesi gereken yerler ; Rialto köprüsü , St Marco Meydanı , Büyük Kanal
Bizim bindiğimiz bot Grand Canal üzerinde gezerek St Marco Meydanına ulaştı. Bu şekilde her yeri rahatlıkla gezebildik.
Çok ilginç bir şehir burası yerli Venedik’liden çok turist var. O kadar kalabalık ki anlatamam. Daracık sokaklarda yürürken Mahmutpaşa da yürüyor sanırsınız kendinizi. Etrafımda hep gerçek Venedikli aradım sadece bir an botta gezerken evlerden birinin camı açılıp bir örtü silkenince sanırım bir Venedikli gördüm o kadar..
Venedik film festivali veya karnavalı sırasında nasıl oluyor buralar diye de düşünmedim değil !!
Bir dahaki sefere kesinlikle bir turla gelip her noktanın tarihini dinlemeyi not ettim kendime.



Roma

Vendik –Roma arası easyjet ile uçtuk.
Elbette THY konforunda değildi. Ama uygun fiyatlı idi.
Kaldığımız bu otelden çok umutluydum hem seçerken okuduğum yorumlar hem de 4 yıldızlı olması nedeni ile. Ama sonuç tam bir hayal kırıklığı. Hotel American Palace Eur otelini seçeceklere bir daha düşünün derim.
Büyük olması nedeni ile yıldız sayısı almış sanırım . Ama ne çalışanlardan ne de restaurantından memnun kaldık.
Restaurantında bir kez öğlen bir kez de akşam yemeği yedik ama tek kelime ile felaketti. Ne servis , ne lezzet hiç bir şey yok. Verdiğimiz paraya çok acıdım burada. Mecburiyetten tercih ettik her seferinde ama keşke biraz daha arasaydık dedik hep de..
Roma’da ulaşım için metro ve otobüs kullandık. Bir de hop in hop out lar.
Roma meydanlardan oluşuyor , inanılmaz etkileyici bir şehir. Açık hava müzesi gibi. Her yeri tarih . Ne kadar sevdim size anlatamam. Gördüğüm her yerde bu da çok etkileyici bu daha da etkileyici diyerek dolaştım. Ben bu şehre bayıldım ! Tekrar tekrar gezsem bıkmam herhalde
Spana ( ispanyol merdivenleri ) , Piazza Venezia (Venedik Meydanı) , Collesium , Aşk çeşmesi , Vatikan




Spagna da Leonardo diye bir restaurant bulduk ( sanki sadece ben buldum :-) ) gidip lütfen burada yemek yiyin. Çok romantik.
Gezerken tabiki Roma Hard Rock Cafe ‘de atlanmadı:-)

Bir sonraki avrupa gezimizde buluşmak üzere yorgun ama mutlu , elimiz kolumuz hediye paketleri dolu İstanbul ‘a THY ile dönüş ile kapattık bu seyahati..

Tüm bu 1 hafta boyunca Elifim çok yoruldu gerçekten. Benim bile gezmekten ayaklarım akşam ağrıyor idi. Ama buna rağmen neredeyse hiç kapris yapmadı benim kuzum.

O benim evimin neşesi , bitanem yaaa :-)

12 Ekim 2010 Salı

DISNEY ON ICE



3 ekim saat 18:00 de Abdi İpekçi Arenadaydık ailece.
Elif İtalya 'dan dönüşünü iple çekti sırf bu gösteriye gideceği için.
Daha ilk ilan edildiğinden beri sayıklıyordu
Açıkcası bende buna benzer tüm gösterilere gittiğimiz için tekrar bu gösteri içinde para harcamak istemiyordum.
Şansımıza Hürriyet Çocuk Klübünün çekilişinden bize de bilet çıktı ..

Soğuk ve rüzgarlı bir günde koşturduk gösteriye yetişmek için.
Girişte çocuklar için boyama , fotoğraf çektirme gibi etkinlikler vardı.









Oyuncaklar ise ateş pahasıydı her zamanki gibi..



Sıramız en arkalara yakın bir yerdeydi. Ama salon çok dolu olmadığı için net izledik herşeyi.

Bu sefer konu ;

Mickey, Minnie, Donald, Daisy, Goofy ve Pluto artık bir değişikliğin zamanı geldiğine karar verirler. Disneyland’da evsahibi olmak yerine bu defa kendileri Disneyland’a gitmek üzere bir plan hazırlar. Maalesef bu arada “Kötü Kalpli Kraliçe” nin başka planları vardır ve Minnie’nin parmağını, dönen bir tekerliğe sıkıştırarak sihirli krallığı 100 yıllık bir uykuya sürükler, hem de olanlardan habersiz Donald’la birlikte! Mickey, Pluto ve Goofy seyircilerin yardımıyla neler olduğunu, Minnie ve Donald’ın yardıma ihtiyaçları olduğunu fark ederler. Sonrasında, “İnanılmaz Aile”den destek alırlar. Ve böylece bütün kahramanlar cesurca kötü kalpli kraliçenin peşine düşer, yine seyircinin yardımıyla Minnie ve Donald’ı uykularından kurtararak sihirli krallığı kurmak için gerekli olan sihri yeniden oluştururlar. Disneyland bir kez daha dünyadaki en mutlu yer olur!






Bizde gösteri sonrası inanılmaz aile oyuncağımız elimizde , yüzümüzde gülücüklerle mutlu mutlu evimize yola koyulduk..

11 Ekim 2010 Pazartesi

GÜZEL BİR PAZAR ANCAK KAHVEYLE TAM OLUR


İyi bir kahvaltı sonrası kim hayır diyebilir ki

Köpüklü , misk kokulu bir Türk Kahvesi ve yanında liköre....

E biz de diyemedik zaten ....

KAÇIRDIKLARIM

Eeee bu koşuşturmacada isteyip de gidemediklerim de oldu elbet.

Buna rağmen sizlerle yine de paylaşmak istedim belki siz de oradaydınız diye. E o zaman hadi yorumlarınızı bırakın . Nasıl beğendiniz mi?

Maçka parkında Gdo ‘suz piknik / fikir sahibi damaklar ın öncülüğünde 10.10.10 saat 10 da başlayan bir piknik idi bu. Herkes evden yaptığı yiyecekleri getirip çoluk çocuk hepberaber yedi.
Amaç iklim değişikliğine karşı sürdürülebilir tarıma yönlenmek.
Detaylar için lütfen buraya

Kartal ekolojik pazarda etkinlikler
Bu haftaki ekolojik pazarda değişik etkinlikler yapıldı hem çocuklar hem de yetişkinler için.
Sonradan öğrendim ki etkinlikleri devam edecekmiş.
Eğer sizde alışveriş için burayı tercih edenlerdenseniz etkinlik detayları buradaki linkte..

KANYON / KEREM GÖRSEV KONSERİ

Haftasonu Pazar günü / 10.10.10 saat 14:00 de başladı konser

Tahminimden daha kalabalıktı. İçecek ikramları da vardı şarap , bira , kahve ve çay. Kim ne isterse alabiliyor. İçecekler yudumlanırken Kerem Görsev ‘de güzel güzel çalıyor.

Biz sonuna kadar kalamadık. Çok soğuk geldi sanırım yeterli giyinmemişiz ve Elifi de belli bir saatte teyzesinden almamız gerekiyordu.

Kaldığımız sürece bari fotoğrafları çekelim dedik .Ama onda da şansızlık şarjımız bitti. Bizde bu kadarla idare etmek zorunda kaldık.

Kanyondaki diğer etkinlikler için lütfen linki tıklayın..



BAYKUŞ KRALLIĞI EFSANESİ


Kış sezonu açıldı. Filmler ,etkinilkler, tiyatrolar ve gezmeler.

Artık Elif de kendi istediklerini bulup haftasonu için talep ediyor.

Baykuş efsanesi de bunlardandı. Tabi yanında patlamış mısır ile.

Film bu yaştaki çocuklar için fazlaydı ama biz kocacımla çok sevdik. Elif ise tamamı ile ne zaman patlamış mısır yiyeceği , sonrasında su içeceği ve tabiki tuvalete gidileceğine konsantre olmuştu.

Kısaca önerim bu filme 8-9 yaş altındaki çocuğunuzla gitmeyin. Ancak onların anlayabileceği seviyedeki bir film.




Not: bu arada ben çok sevdim filmi hatta bir ara bende uçuyorum zannettim.

MİSK

İtalya da çok gezdik yürüyerek tabi.
Hava çok değişkendi gün içinde bir soğuk bir sıcak
Bavulları taşımaktan , Elifin peşinde koşturmaktan yorulduk.
Sonuçta güzelce şımartılmayı hakettim.
Burayı birkaç ay önce keşfetmiş ve denemeye karar vermiştim.

Zamanlama olarak da İtalya dönüşü gerçekten çok uygundu.

Misk Nails

2ekim cumartesine hemen randevumu aldım .
İçeri girer girmez insanın içi açılıyor beyaz ve pembe hakimiyetindeki dekorasyon ile
Çalışanlar çok nazik ve saygılı
Çok hoş ve bağırmayan bir müzik çalıyor
Ferah ve aydınlık bir yer
Ve en önemlisi çok temiz ve hijyenik.
Sahibesi hanımefendi size isterseniz tüm ürünleri ve uygulamaları detaylı olarak anlatıyor ve sizin taleplerinizi soruyor. Bu şekilde sizde gerçekten hangi uygulamayı alacağınıza karar veriyorsunuz.
Çıkarken faturanızı çok şirin bir şekilde size teslim ediyorlar.
Sonuçta ben memnun kaldım ve düzenli bir şekilde gitmeye çalışacağım. Size de tavsiye ediyorum.

5 Ekim 2010 Salı

MERHABALAR

Geri geldik.
10 günlük tatile 1 haftalık İtalya gezisi , güzel anlar , resimler , yemekler , dönüşte müthiş yorgunluk , kirli çamaşırlar , ütüler ve Disney on Ice gösterisi sıkıştırdık.
Tek tek hepsi geliyor...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...