Hürriyet

Lilypie Kids Birthday tickers

31 Aralık 2010 Cuma

2010 SON GÜNÜ



2010 'un son günündeyiz...
Koskoca 365 günü yaşayıp bitirdik.
Geri dönüp baktığımda ne çok şey yapmış , ne çok şey yaşamışız bu yıl ailece .
Ben genel anlamı ile 2010 yılını sevdim.
Düşünce farkettim ki ;
En fazla ailece yurtiçi ve yurtdışı gezdiğimiz yıl bu yıldı...
Bu yıl benim minik kuzum yuvadan ana okuluna başladı
İlk kez bu yıl kuzuma doğumgünü partisi yaptık.
Bu yıl bloguma gereken özeni verdim ve ilk blog yazarları buluşmasına gittim.
Bu yıl büyük sevgilime en değişik hediyeyi verdim ve bu sayede güzel fotoğrafçı Burcu ile tanıştım..
Bu yıl toefl , yelken , yeni fotoğraf makinam hayatıma girdi...
Bu yıl iş hayatını olduğu gibi kabullendim ve oluruna bıraktım. –büyük başarı -
Ve atladığım daha bir sürü diğer ilkler...
Evet özetle ben 2010 yılını çok sevdim..

2011 yılı ise bilinmezler ile dolu.
Ne olacak ne yaşayacağız bilemiyorum.
Ama içim bir sürü istekle dolu

En az 2010 yılı kadar çok gezelim , görelim , eğlenelim ve bunları blogta sizlerle paylaşabileyim istiyorum bu yıl da..
Bu sene artık kendi evimizi alalım istiyorum ( ay lütfen lütfen )
Alalım ki ben içini döşemek için oradan oraya koşturabileyim
Ve tabi ki
Önceki yıllarımızı aramadığımız, yaşadıklarımızdan haz alabildiğimiz
Rabbimin kimseyi sağlık , mutluluk , huzur ve paraya muhtaç etmediği
Çocuklarımızın güldüğü zamanları ağladığı zamanlardan çok ama çok olduğu
Daha duyarlı , insan sevgisi , hayvan sevgisi , doğa sevgisi ile dolu bireylere dönüşebildiğimiz bir yıl olsun inşallah..
Mutlu yıllar ...
Hoşgeldin 2011

25 Aralık 2010 Cumartesi

SAKIP SABANCI MÜZESİ

18 aralık günü Sakıp Sabancı Müzesinde Ağa Han Hazineleri sergisi kapsamında Söz Danışmanlık ‘ın organize ettiği etkinliğe katıldık . Yani Elif katıldı biz izledik :-)

Sergi kapsamında çocukların neler yapacağını Söz Danışmanlık şöyle anlatıyor;
İki paralel sergide çocuklarımız İslam sanatının inceliklerini eğlenceli ve bir o kadar da ciddi etkinliklerle öğrenecekler… El yazması bir kitabın hikâyesini dinleyecek, bu hikâyenin izinden giderek sergiyi gezecek ve kendileri de birer kitap hazırlayacaklar… El yazması kitaplarının her sayfasında başka bir sanatçının kimliğine bürünerek; minyatür yapan, çini desenleyen, ahşap, metal süsleyen birer nakkaş ve süslü yazılar yazan birer hattat olacaklar. Cilt ustası gibi kitaplarını ciltleyerek kitaplıklarının başköşesine koymak üzere evlerine götürecekler.

Daha önceki tecrübelerimiz gibi önce tüm çocuklar toplandı sonra da müze gezisi yapıldı.

Gezi sonrası tüm çocuklar gördükleri ve anlatılanlara göre kendi kitaplarını yaptılar. Neler çıktı bir bilseniz :-)

İşte resimler ve Elifin kitabı....






24 Aralık 2010 Cuma

NO SEVEN STEAKHOUSE

Biz ne çok et yiyen ve ne çok et seven bir aileymişiz de haberimiz yokmuş...

İstanbul’a bu steakhouse ‘lar bir açıldı biz ailece aylık dolaşma planları yapmaya başladık...

İşte 17 aralık Cuma akşamı yeni bir steakhouse maceramız daha..

Önce taze bir yeşil salata üstüne de kendilerine has baharatları ile zeytinyağı.
Başlangıç olarak özel yapım sosis ve salam

Ana yemek olarak herbirimiz farklı seçimler yaptık : T-bone steak , Newyork Steak , Bonfile ve köfte
tüm bunlar ile beraber masaya ayrıca gelen patates ve soğan ise şahane idi.

Sonuç: lezzetli ve doyurucu kesinlikle bir daha gidilecek :-)



23 Aralık 2010 Perşembe

GÜNLERCE SÜREN KUTLAMA

Benim çılgın kardeşimin doğumgünü bu yıl özenle kutladık ailece.

İlk kutlamamız 18aralık ctesi akşamı idi. Sürpriz parti planlarını sağolsun Fatoş ile Recep organize ettiler ve bizde orada olarak katılımda bulunduk. Belki gelecek yıl ben organize ederim ama her yıl da yapılmazki böyle parti planları bu yaşlarda dimi ama :-) neyse bakarız artık...
Tüm aile toplandı sonra da acilen Elvan çağrıldı .
Hiçbir şeyden habersiz olması nedeni ile geldiğindeki yüzündeki ifade , hediyeleri açışı hepsi şahane anlardı...
Yedik, içtik , eğlendik kısaca...





Ertesi gün yani 19 aralık ta ise tam d.gününde benim doğumgünü hediyemi vermek için beraberce Misk Nails’e gittik.
Hijyenik , ferah ortamda elimizi , ayağımızı uzmanlara teslim ettik ve rahatlayıp uyuma pozisyonu aldık.

Hatta uyuma olayını bayağı ciddiye almışız ki zorla yerimizden kaldırıldık ..Eee bu kadar rahatlama bir masajda olur bir de Misk de :-)

19 Aralık 2010 Pazar

BLOGGER BULUŞMASI

Sonunda başardım ve bende bugün 4.kez düzenlenen bloggerlar buluşmasına katıldım Fenerbahçe Moss Marine Cafe'de
İnanılmazdı
Takip ettiğim , hayran olduğum bir sürü blogger vardı. Nasıl heyecanlandım anlatamam.
Herkse birbirini tanıyordu ben de onları tanıyordum ama elbette onlar beni tanımıyordu.
Allahtan Burcu vardı hemen onun yanına oturdum . Ve bu sayede Zeynebin Evi ile tanışabildim...
Hepsi oradaydı hayranlıkla takip ettiğim bir sürü blogger.
Bir türlü cesaretimi toplayıp kendimi tanıtmaya gidemedim hepsine ama fırsat yakalayınca ;
Pelince
Bir Demlik Sohbet
ve
Ben hürüm ile tanıştım..
Çok mutluyum:-)

Çekilişte hediye kazandım ..
Mutlulukla eve döndüm
Ve 5. toplantıyı sabırsızlıkla beklemeye başladım...

14 Aralık 2010 Salı

BİR DOLAP KİTAP ÇEKİLİŞİ

En güzel hediye nedir ?
İşte bu soru ve cevabından yola çıkarak Bir dolap Kitap çocuklar için nefis hediyeler hazırlamış.
Detaylar için tık tık...

13 Aralık 2010 Pazartesi

ÇİLEK VE ÇIRAKLARI

5 aralık ta Santral Atölyedeydik. Sevgili Çilek’in etkinliğinde
"ailece pişiriyoruz"
Yani bu sefer anneler çıraktı , yapanlar da minik eller ..

Aslında biz bu etkinliğe sevgili Çiğdem ile gidecektik ama olmadı olamadı. Bir türlü zamanlamayı tutturamadık. Çiğdem bir sonrakinde beraberiz değilmi?

Soğuk bir gündü üstelik Elif de bir önceki gün aniden başlayan öksürük vardı.

Atölyenin içi gerçekten soğuktu. Ve Elifim de çok üşüdü o yüzden kucağımdan inmedi.

2 saat boyunca sevgili İpek in yardımı ile mayalanmak nasıl olur , ekmek nasıl yapılır , ekmek pişerken nasıl kokar , evde tarhana nasıl yapılır öğrendik. Ben çok eğlendim . Elifim en çok ekmek yapmak bölümünü sevdi. Hatta ekmeğin kalan bir lokmasını babası yediği için çok ağladı. Sağolsunlar bize pişmiş başka bir ekmek daha verdiler de susturabildik.

Son olarak soğuk günlerde sıcacık bir bitki çayı nasıl yapmalıyızı bize Nane limon Kabuğu şarkısı ile gösterdiler :-)

Bizde o akşam nane , limon kabuğu , hatmi çiçeği, çörek otu bir güzel kaynatıp içtik :-)

Kısaca çok güzel bilgilerle dolu bir gündü biz çok memnun ayrıldık . Santral atölyenin diğer etkinliklerine gözatmak istiyorsanız buradan buyrun ...











9 Aralık 2010 Perşembe

RAHMİ KOÇ MÜZESİ

13 ve 20 kasımda iki farklı etkinlik için Rahmi Koç Müzesindeydik.


13 kasımda : Taka Tuka Toka

Buket öğretmenin önderliğinde renkli tokalar, güzel kolyeler yaptılar bu etkinlikte çocuklar.

Tabi biz dışarıdaydık nasıl geçti bilemiyoruz ama geldiğimizde bütün eserleri masadaydı çocukların ve hepsi de çok mutluydu.

Elifim o hafta boynundan çıkarmadı kolyesini :-)







20 kasımda: Çubuklu Pijamalığım

Pijamalarımız ile gittik tam olarak da ne yapılacağını bilemeden o gün.

Sonradan öğrendik ki pijamaları kaybolmasın diye pijamalık yapacaklarmış.

Bir an korktum acaba iğne iplik ile nasıl olacak bu diye ama belli etmedim .

Etkinlik sonunda geldiğimizde herkes hala harıl harıl çalışıyordu .

Bu da ortaya çıkan sonuç :





HAMARAT DİVA & FUNNY FRAME DAN HEDİYELER


Hamarat diva yı duymuşsunuzdur.
Yaratıcı kadınları adresi
İşte hamarat diva ve Funny Frame şimdi de sizlere harika hediyeler veriyor.

Bebek Hediye Seti – (140 TL+Kdv değerinde)

· 1 adet bebek temalı cupcake

· 1 adet bebek temalı kurabiye

· 1 adet body

· 1 adet önlük

· 1 adet şapka

· 1 çift patik

· 1 adet emzik

· 1 adet şampuan (mini boy)

· 1 adet tarak

· Loğusa şerbeti seti; loğusa şerbeti, tarçın ve karanfil

· 2 adet yeni doğan bebek bezi

· 1 paket yeni doğan popo temizleme mendili

· 6 adet göğüs pedi

· 1 paket kahveli çikolatalı draje

· 1 adet el yapımı “baby” kartı

Süper değil mi ?
Kazanmak için neler yapmalısınız biliyormusunuz ? Hemen buraya tıklamalısınız. Bu kadar basit .
Bol Şans

29 Kasım 2010 Pazartesi

TARAKLI & GEYVE

Biz bayramda sıkıldık .
Ee malum kalabalık bir aile değiliz . Topu topu 1-2 kapımız var gidecek.
O da bitiveriyor bir günde..

Bizde attık kendimizi dışarı gezmeye.Yakın yerlere.
Taraklı ve Geyve 'de karar kıldık sonunda.
Güzel ve güneşli bir günde gittik .

Geyve'den ayva
Taraklı'dan et aldık.

Geyve de gezecek çok yer yoktu. Meydanı gezdik , ayva aldık o kadar.

Ama Taraklı gerçekten çok şirindi. Safranbolu evlerine benzer evleri çok güzeldi. Zaten evlerin çoğu restore edilmiş ve kullanıma açılmış. Bizim gibi keşfe gelen bir sürü yerli turist ile beraber gezdik oraları. Acıkınca meydanda oturup gözleme yedik, ayran içtik. Zaten bunun haricinde çok fazla alternatifimiz de yoktu.

Taraklı Osmanlı zamanında çok önemli bir yerleşim yeriymiş. Zaten Akşemsettin'in türbesi de burada.
Zaman kısıtından dolayı türbeyi ve gölü gezemedik inşallah bir sonraki sefere...









28 Kasım 2010 Pazar

5.YAŞ DOĞUMGÜNÜ KUTLAMAMIZ

10 kasım doğumlu minik kızıma bu yıl ilk defa doğumgünü düzenledik.
Şu ana kadar aile içindeki pasta keme törenlerimizi saymıyorum tabii..

Sınıf arkadaşlarını da davet ettiğimiz doğumgününü Zuzu Cafe 'de organize ettik.
Aklımdaki , hayalimdeki parti biraz daha farklıydı ama her şey o kadar pahalıydı ki alternatiflerimiz arasında en uygunu bu gibi geldi.
Genel anlamı ile de çocuklar çok eğlendiler , hepsi mutlu eve döndüler bize de karı koca bu yetti.
Animatörlü , pasta kesiminde konfetili , pinyatalı doğumgününden bazı fotoğraflar ;















Akşamımız da ise başka bir kutlamamız vardı. Eniştemizin doğumgünü :-)
Ona da bol yemekli - özellikle etli bir kutlama yaptık Çanak'ta.
eğer daha hiç gitmediği iseniz kesinlikle tavsiye ederim Çanak'ı & özellikle de katmerini :-)







23 Kasım 2010 Salı

1.SÜT DİŞİ

Dün ilk süt dişimiz düştü.( burada orkestra deli gibi çalmaya , konfetilerde düşmeye başlıyor, herkes sevinç çığlıkları atıyor )


Nasıl bir telaş nasıl bir paniklik anlatamam.
Neden mi ?
Çünkü benim minik kızım asla duygularını ve yaşadıklarını dile getiren biri olmadı. Hep ağzından kerpetenle laf alırız. Onun da nekadarı doğru nekadarı kurtarma cevaplar sonradan anlarız.
Dünde ben eve geç gittim . 9 gün sonrası sevgili müdürlerim çok dinlendiğimi düşündüler ki uzun uzun toplantılar yaptık.
Neyse geç gidince evdeki kızıma ve büyük sevgilime yemek , çay , meyva koşturmacasına giriştim . Uzun süre dikkatli bakmamışım yüzüne. Sonra bir ara çay faslında farkettim ve sanırım biraz büyük bir çığlıkla (biliyorum yapmamalıyıdım )dişine ne oldu demişim . Çığlığın etkisinden olsa gerek Elif korktu ne ağzını gösterdi ne de konuştu neredeyse yarım saat.
Neyse sonunda anladık ki gün içinde sallanıyormuş zaten ve korkudan ağlamış. Ama kimseye dişim sallanıyor , bu nedemek dememiş.
Öğlen okulda da düşüvermiş diş
Bizimki de korkuyla atmış yere.

Yani ilk düşen dişimiz gitti saklayamadık.

Ben de biraz sakinleşip konuyu tam anladıktan ; doktorumuzla da konuşup normal olduğunu öğrendikten sonra kızıma diş perisi hikayesini anlatttım.

İnanmadı tabi . Ama olsun bundan sonrasında korkmamasını sağladık sanırım.

Şimdi saklayabilmek için 2. dişimizi bekliyoruz.
Elbette bu arada diş kontrolüne de gidilecek.

Görseniz öyle şeker olduki dişi düşünce .
En kısa sürede bu hali ile bir gülen fotoğraf çekilip buraya da eklenecek...

21 Kasım 2010 Pazar

KURBAN BAYRAMI

9 günlük tatilimiz , kurban bayramımız da 1 - 2 saat sonra tamamen bitecek .
Ne de çabuk geçti..
Çok da iyi geldi..
Dinlendik , gezdik , yemekler yedik , sohbetler ettik ve eğlendik.
Ben şuan itibari ile yarın tekrar iş başı yapmak konusunda çok isteksizim. Keşke hep böyle ailece günler , aylar geçirebilseydik.

Aynen Elifim masallarındaki gibi ;
Her sabah Elifim uyanıp bizim yatağa gelip bizi de uyandırsa..
Üçümüz biraz daha şekerleme yapıp öpsek birbirimizi..
Sonra ben kalkıp onlara kahvaltı hazırlasam her seferinde değişik ve güzel bir sofra kurmayı hedefleyerek...
Güzel kahvaltı sonrası gazete okuyup kahve içerken Elifim de etrafta koştursa ve etrafı dağıtsa...
Sonra o gün ne yapacağımıza karar verip toparlanıp minumum 2 saat içinde evden çıksak..
Gezsek , görsek , eğlensek ve yorgun eve dönsek..
Ve hepberaber mutlu yaşasak.
Gökten 3 elma düştü . Biri masalı anlatanın başına , diğeri tekrar başına ve sonuncusu da suratına düştü. Ve masalı anlatan kendine geldi. Yarın pazartesi işe gitmeli. Bir sürü problem , toplantı ve sıkıntılı günlere tekrar başlamalı. Bol koşuşturmacalı...Günün sonunu ailesine kavuşacağı anı hep bekleyerek ...

Neyse işte buyrun bu tatilin kısa bir özetine ;
yaptığımız bir kaç kurban bayramı etkinliğinden biri:



Nereden mi bulduk ? Tık tık...

Kurduğumuz sofralardan , benim yaptığım kurabiye ve böreklerden bazıları ..
Az kalsın unutuyordum. 3 kuşak beraber mantı da yaptık bu arada biz. Anneanne , anne ve torun :-)









Umarım herkes bizim kadar güzel bir bayram ve tatil geçirmiştir...Mutlu bayramlar..
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...